
Kuruluşlarında, toplum tabanlı ve fırsatçı taramalar şeklinde yapılmaktadır. Kırsal ve dezavantajlı gruplarımıza illerimizdeki mobil tarama araçları ile de tarama hizmeti verilmektedir.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında,
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2 yılda bir mamografi çekilmektedir.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir
Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler Teşhis Merkezi olarak belirlenmiş olan ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Ulusal Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser) mevcuttur. Ayrıca buradan “Hangi Tarama Bana Uygun?” uygulaması ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir.
Kanser hem
dünyada hem ülkemizde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dünyada ve
ülkemizde yaklaşık her 6 ölümden birinin, kanser nedeniyle gerçekleştiği
görülmektedir. Dünyada her yıl yaklaşık 19.9 milyon kişi kansere yakalanmakta,
9.7 milyon kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Benzer seyir
devam ettiği takdirde, 2040 yılında 30 milyon yeni vaka ortaya çıkması
beklenmektedir. En sık görülen kanser türleri sırası ile akciğer, meme, kolorektal,
prostat, mide olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kanser türleri ülkemizde de ilk
sıralarda yer almaktadır. Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göre, bir yıl
içerisinde 223 bin kişiye kanser tanısı konulmuştur. Erkeklerde kanser görülme
sıklığı kadınlara göre daha fazladır.(Erkeklerde yüz binde 264,9, kadınlarda
yüz binde 193,4). Bu sıklıklar yaş ilerledikçe artmaktadır.
Uluslararası
Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında yoğun çalışmaları
bulunan uluslararası saygın kuruluşlar kanserleri önleme yolunda kişilere şu
risk faktörlerinden kaçınma çağrısında bulunmaktadır:
·
Sigara
ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
·
Fazla
kilolu veya obez olmak
·
Düşük
meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
·
Fiziksel
aktivite eksikliği
·
Alkol
kullanımı
·
Cinsel
yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
· Hepatit
veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
·
İyonlaştırıcı
ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
·
Kentsel
hava kirliliği
·
Katı
yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı
Kansere yol
açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunmada
bireysel ve toplumsal temelde yapılacaklar konusunda bilgilenerek, önleme
çabalarını kararlılıkla sürdürerek, ileri dönemlerde daha büyük bir toplumsal
yük haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli kazanımlar elde
edileceğine şüphe yoktur.
Kanser
hastalıklarının her bir tipinin kendine göre etyolojisi, risk faktörleri, tanı
ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yüzden erken tanı ve tarama stratejileri de
kanser tiplerine göre değişmektedir. Bazı kanser
tipleri için tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir.
Dünya Sağlık
Örgütü; meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerinde vakaların erken
evrelerde yakalanmasına yönelik toplum tabanlı tarama programları önermekte ve
bu çalışmaların bütüncül bir kanser kontrol programının parçası olması
gerektiğini belirtmektedir.
Ülkemizde
DSÖ önerileri doğrultusunda 2008 yılından itibaren kayıt, önleme, tarama ve tedavi
çalışmalarını bir arada barındıran Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında;
meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve
hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir.
Ülke genelinde
kanser taramaları; Birinci
Basamak ve 2.-3. Basamak Sağlık Kuruluşlarında, toplum tabanlı ve fırsatçı taramalar şeklinde yapılmaktadır. Kırsal ve dezavantajlı gruplarımıza illerimizdeki mobil tarama araçları ile de tarama hizmeti verilmektedir.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında,
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2 yılda bir mamografi çekilmektedir.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir
Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler Teşhis Merkezi olarak belirlenmiş olan ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Ulusal Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser) mevcuttur. Ayrıca buradan “Hangi Tarama Bana Uygun?” uygulaması ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir.
Ülkemizde hem taramaları artırmak hem de sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek üzere 81 ilde kanser farkındalık çalışmaları yapılmaktadır.
Kanser Taramalarınızı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), İlçe
Sağlık Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.
T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı (24.01.2025)