.JPG)
Eğitim Yönetimi Kapsamında; “4 Şubat Dünya Kanser Günü” olması nedeniyle; Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan KURTUL ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Teoman ŞAKALAR ve ekipleri tarafından ünite ve poliklinikteki hasta/ hasta yakınlarına günün önemi ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
4 Şubat Dünya Kanser Günü, gerek kanser konusunda farkındalığı ve eğitimi artırarak gerekse dünyanın her yerindeki hükümetler ile bireyleri hastalığa karşı harekete geçmeye zorlayarak her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve farkındalık günü ile sınırlı kalmayarak daha sonraki günlerde de sürdürülecek bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır. 2025-2027 Dünya Kanser Günü teması “Benzersizliğimizle Biriz” olarak belirlenmiştir. Bu tema ile anlatılmak istenen, her bireyin kanserle olan mücadelesinin farklı ve benzersiz olduğu, ancak bu benzersizliklerin aslında birleştirici bir güce sahip olduğudur. Yani, her kişinin yaşadığı deneyim farklı olabilir, ancak kanserle mücadele eden herkes bir şekilde birbirine bağlıdır. Bu bağ, insanların yaşadıkları farklılıklar yerine, ortak insani duygular, dayanıklılık ve umut etrafında birleşir. Her bireyin hikayesinin kendine özgü olduğu vurgulanırken, aynı zamanda bu hikayelerin insanları bir araya getirerek, empati ve destek yarattığının anlatılması hedeflenmektedir.
Kanser başlıca; tütün kullanımı, yüksek beden kütle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Günümüz şartlarında kanserlerin yaklaşık üçte birinin, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığının da yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Kanser hem dünyada hem ülkemizde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.
Dünyada ve ülkemizde yaklaşık her 6 ölümden birinin, kanser nedeniyle gerçekleştiği görülmektedir. Dünyada her yıl yaklaşık 19.9 milyon kişi kansere yakalanmakta, 9.7 milyon kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Benzer seyir devam ettiği takdirde, 2040 yılında 30 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir. En sık görülen kanser türleri sırası ile akciğer, meme, kolorektal, prostat, mide olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kanser türleri ülkemizde de ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göre, bir yıl içerisinde 223 bin kişiye kanser tanısı konulmuştur. Erkeklerde kanser görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır.(Erkeklerde yüz binde 264,9, kadınlarda yüz binde 193,4). Bu sıklıklar yaş ilerledikçe artmaktadır.
Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında yoğun çalışmaları bulunan uluslararası saygın kuruluşlar kanserleri önleme yolunda kişilere şu risk faktörlerinden kaçınma çağrısında bulunmaktadır:
- Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
- Fazla kilolu veya obez olmak
- Düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Alkol kullanımı
- Cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
- Hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
- İyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
- Kentsel hava kirliliği
- Katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı
Kansere yol açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunmada bireysel ve toplumsal temelde yapılacaklar konusunda bilgilenerek, önleme çabalarını kararlılıkla sürdürerek, ileri dönemlerde daha büyük bir toplumsal yük haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli kazanımlar elde edileceğine şüphe yoktur.
Kanser hastalıklarının her bir tipinin kendine göre etyolojisi, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yüzden erken tanı ve tarama stratejileri de kanser tiplerine göre değişmektedir.
Bazı kanser tipleri için tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü; meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerinde vakaların erken evrelerde yakalanmasına yönelik toplum tabanlı tarama programları önermekte ve bu çalışmaların bütüncül bir kanser kontrol programının parçası olması gerektiğini belirtmektedir.
Ülkemizde DSÖ önerileri doğrultusunda 2008 yılından itibaren kayıt, önleme, tarama ve tedavi çalışmalarını bir arada barındıran Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir.
Ülke genelinde kanser taramaları; Birinci Basamak ve 2.-3. Basamak Sağlık
Kuruluşlarında, toplum tabanlı ve fırsatçı taramalar şeklinde yapılmaktadır. Kırsal ve dezavantajlı gruplarımıza illerimizdeki mobil tarama araçları ile de tarama hizmeti verilmektedir.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında,
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2 yılda bir mamografi çekilmektedir.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir
Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler Teşhis Merkezi olarak belirlenmiş olan ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Ulusal Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser) mevcuttur. Ayrıca buradan “Hangi Tarama Bana Uygun?” uygulaması ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir.
Ülkemizde hem taramaları artırmak hem de sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek üzere 81 ilde kanser farkındalık çalışmaları yapılmaktadır.
Kanser Taramalarınızı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), İlçe
Sağlık Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.
T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı (24.01.2025)
4 Şubat Dünya
Kanser Günü, gerek kanser konusunda farkındalığı ve eğitimi artırarak gerekse
dünyanın her yerindeki hükümetler ile bireyleri hastalığa karşı harekete
geçmeye zorlayarak her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önüne geçmeyi
amaçlamaktadır. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve
farkındalık günü ile sınırlı kalmayarak daha sonraki günlerde de sürdürülecek
bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır. 2025-2027 Dünya Kanser
Günü teması “Benzersizliğimizle Biriz” olarak belirlenmiştir. Bu tema
ile anlatılmak istenen, her bireyin kanserle olan mücadelesinin farklı ve
benzersiz olduğu, ancak bu benzersizliklerin aslında birleştirici bir güce
sahip olduğudur. Yani, her kişinin yaşadığı deneyim farklı olabilir, ancak
kanserle mücadele eden herkes bir şekilde birbirine bağlıdır. Bu bağ,
insanların yaşadıkları farklılıklar yerine, ortak insani duygular, dayanıklılık
ve umut etrafında birleşir. Her bireyin hikayesinin kendine özgü olduğu
vurgulanırken, aynı zamanda bu hikayelerin insanları bir araya getirerek,
empati ve destek yarattığının anlatılması hedeflenmektedir.
Kanser başlıca; tütün kullanımı, yüksek beden
kütle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir
beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi beş davranışsal ve
beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Günümüz şartlarında kanserlerin
yaklaşık üçte birinin, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme
stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir.
Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin
iyileşme olasılığının da yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Kanser hem
dünyada hem ülkemizde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.
Dünyada ve
ülkemizde yaklaşık her 6 ölümden birinin, kanser nedeniyle gerçekleştiği
görülmektedir. Dünyada her yıl yaklaşık 19.9 milyon kişi kansere yakalanmakta,
9.7 milyon kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Benzer seyir
devam ettiği takdirde, 2040 yılında 30 milyon yeni vaka ortaya çıkması
beklenmektedir. En sık görülen kanser türleri sırası ile akciğer, meme, kolorektal,
prostat, mide olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kanser türleri ülkemizde de ilk
sıralarda yer almaktadır. Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göre, bir yıl
içerisinde 223 bin kişiye kanser tanısı konulmuştur. Erkeklerde kanser görülme
sıklığı kadınlara göre daha fazladır.(Erkeklerde yüz binde 264,9, kadınlarda
yüz binde 193,4). Bu sıklıklar yaş ilerledikçe artmaktadır.
Uluslararası
Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında yoğun çalışmaları
bulunan uluslararası saygın kuruluşlar kanserleri önleme yolunda kişilere şu
risk faktörlerinden kaçınma çağrısında bulunmaktadır:
·
Sigara
ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
·
Fazla
kilolu veya obez olmak
·
Düşük
meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
·
Fiziksel
aktivite eksikliği
·
Alkol
kullanımı
·
Cinsel
yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
·
Hepatit
veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
·
İyonlaştırıcı
ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
·
Kentsel
hava kirliliği
·
Katı
yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı
Kansere yol
açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunmada
bireysel ve toplumsal temelde yapılacaklar konusunda bilgilenerek, önleme
çabalarını kararlılıkla sürdürerek, ileri dönemlerde daha büyük bir toplumsal
yük haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli kazanımlar elde edileceğine
şüphe yoktur.
Kanser
hastalıklarının her bir tipinin kendine göre etyolojisi, risk faktörleri, tanı
ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yüzden erken tanı ve tarama stratejileri de
kanser tiplerine göre değişmektedir.
Bazı kanser
tipleri için tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir.
Dünya Sağlık
Örgütü; meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerinde vakaların erken
evrelerde yakalanmasına yönelik toplum tabanlı tarama programları önermekte ve
bu çalışmaların bütüncül bir kanser kontrol programının parçası olması
gerektiğini belirtmektedir.
Ülkemizde
DSÖ önerileri doğrultusunda 2008 yılından itibaren kayıt, önleme, tarama ve tedavi
çalışmalarını bir arada barındıran Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında;
meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve
hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir.
Ülke genelinde
kanser taramaları; Birinci
Basamak ve 2.-3. Basamak Sağlık
Kuruluşlarında,
toplum tabanlı ve fırsatçı taramalar şeklinde yapılmaktadır. Kırsal ve
dezavantajlı gruplarımıza illerimizdeki mobil tarama araçları ile de tarama
hizmeti verilmektedir.
Ülkemizde
yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında,
Meme kanseri
taraması; 40-69
yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2
yılda bir mamografi çekilmektedir.
Rahim ağzı
kanseri taraması; 30-
65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak
kanseri taraması; 50-70
yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir
Gaitada Gizli
Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Tarama
sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler Teşhis Merkezi olarak
belirlenmiş olan ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte
ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü
basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Ulusal
Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi
Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser)
mevcuttur. Ayrıca buradan “Hangi Tarama Bana Uygun?” uygulaması
ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir.
Ülkemizde
hem taramaları artırmak hem de sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek
üzere 81 ilde kanser farkındalık çalışmaları yapılmaktadır.
Kanser
Taramalarınızı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), İlçe
Sağlık
Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM)
ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.
T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser
Daire Başkanlığı (24.01.2025)





4 Şubat Dünya Kanser Günü, gerek kanser konusunda farkındalığı ve eğitimi artırarak gerekse dünyanın her yerindeki hükümetler ile bireyleri hastalığa karşı harekete geçmeye zorlayarak her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve farkındalık günü ile sınırlı kalmayarak daha sonraki günlerde de sürdürülecek bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır. 2025-2027 Dünya Kanser Günü teması “Benzersizliğimizle Biriz” olarak belirlenmiştir. Bu tema ile anlatılmak istenen, her bireyin kanserle olan mücadelesinin farklı ve benzersiz olduğu, ancak bu benzersizliklerin aslında birleştirici bir güce sahip olduğudur. Yani, her kişinin yaşadığı deneyim farklı olabilir, ancak kanserle mücadele eden herkes bir şekilde birbirine bağlıdır. Bu bağ, insanların yaşadıkları farklılıklar yerine, ortak insani duygular, dayanıklılık ve umut etrafında birleşir. Her bireyin hikayesinin kendine özgü olduğu vurgulanırken, aynı zamanda bu hikayelerin insanları bir araya getirerek, empati ve destek yarattığının anlatılması hedeflenmektedir.
Kanser başlıca; tütün kullanımı, yüksek beden kütle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Günümüz şartlarında kanserlerin yaklaşık üçte birinin, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığının da yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Kanser hem dünyada hem ülkemizde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.
Dünyada ve ülkemizde yaklaşık her 6 ölümden birinin, kanser nedeniyle gerçekleştiği görülmektedir. Dünyada her yıl yaklaşık 19.9 milyon kişi kansere yakalanmakta, 9.7 milyon kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Benzer seyir devam ettiği takdirde, 2040 yılında 30 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir. En sık görülen kanser türleri sırası ile akciğer, meme, kolorektal, prostat, mide olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kanser türleri ülkemizde de ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göre, bir yıl içerisinde 223 bin kişiye kanser tanısı konulmuştur. Erkeklerde kanser görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır.(Erkeklerde yüz binde 264,9, kadınlarda yüz binde 193,4). Bu sıklıklar yaş ilerledikçe artmaktadır.
Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında yoğun çalışmaları bulunan uluslararası saygın kuruluşlar kanserleri önleme yolunda kişilere şu risk faktörlerinden kaçınma çağrısında bulunmaktadır:
- Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
- Fazla kilolu veya obez olmak
- Düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Alkol kullanımı
- Cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
- Hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
- İyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
- Kentsel hava kirliliği
- Katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı
Kansere yol açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunmada bireysel ve toplumsal temelde yapılacaklar konusunda bilgilenerek, önleme çabalarını kararlılıkla sürdürerek, ileri dönemlerde daha büyük bir toplumsal yük haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli kazanımlar elde edileceğine şüphe yoktur.
Kanser hastalıklarının her bir tipinin kendine göre etyolojisi, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yüzden erken tanı ve tarama stratejileri de kanser tiplerine göre değişmektedir.
Bazı kanser tipleri için tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü; meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerinde vakaların erken evrelerde yakalanmasına yönelik toplum tabanlı tarama programları önermekte ve bu çalışmaların bütüncül bir kanser kontrol programının parçası olması gerektiğini belirtmektedir.
Ülkemizde DSÖ önerileri doğrultusunda 2008 yılından itibaren kayıt, önleme, tarama ve tedavi çalışmalarını bir arada barındıran Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir.
Ülke genelinde kanser taramaları; Birinci Basamak ve 2.-3. Basamak Sağlık
Kuruluşlarında, toplum tabanlı ve fırsatçı taramalar şeklinde yapılmaktadır. Kırsal ve dezavantajlı gruplarımıza illerimizdeki mobil tarama araçları ile de tarama hizmeti verilmektedir.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında,
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2 yılda bir mamografi çekilmektedir.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir
Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler Teşhis Merkezi olarak belirlenmiş olan ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Ulusal Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser) mevcuttur. Ayrıca buradan “Hangi Tarama Bana Uygun?” uygulaması ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir.
Ülkemizde hem taramaları artırmak hem de sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek üzere 81 ilde kanser farkındalık çalışmaları yapılmaktadır.
Kanser Taramalarınızı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), İlçe
Sağlık Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.
T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı (24.01.2025)