
Akciğer kanseri en sık görülen kanser türlerinin başında gelmektedir. Sık görülmesinin yanında farkındalığı da artırmak amacıyla kasım ayı tüm dünyada ‘’Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’’, 17 Kasım da ‘’Akciğer Kanseri Farkındalık Günü’’ olarak kabul edilmiştir.
Kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanseri yılda 1,69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırayı almaktadır. Akciğer kanseri nedeniyle bir yılda hayatını kaybeden hasta sayısı kolon, meme ve prostat kanserlerine bağlı ölümlerin toplamından fazla olduğu bildirilmektedir.
En önemli risk faktörü olan tütün/ sigara kullanımı, dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 22’sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71’ine neden olmaktadır. Akciğer kanseri % 70 olguda, sigara içimiyle direkt ilişkilidir. Kanserin diğer sık nedenleri ise çevresel toksik maddelere maruziyet (radon, asbest, arsenik vb.), genetik yatkınlık/ aile öyküsü, akciğerde skar dokusu oluşumuna neden olan akciğer hastalıklarıdır.
Belirtileri; geçmeyen veya giderek artan öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam çıkarmak, göğüs ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, ses kısıklığı, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatüre gibi akciğer enfeksiyonlarıdır.
Erken evrede tanı konulması akciğer kanserinin tedavisinde çok önemlidir. Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’dir. Erken tanı konusunda multidisipliner yaklaşım içeren uygulamaların yaygınlaştırılması ve ülkemize özgü uygun risk faktörlerinin belirlenmesi önemlidir.
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Bu kanser türü için etkin bir tarama yöntemi henüz mevcut olmayıp, tütün kontrolü akciğer kanserine karşı mücadelenin temel ve en etkin aracıdır.
Toplumsal ve bireysel farkındalık ile bu kanserin sıklığının azaltılmasının mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Dr. Öğretim Üyesi Burcu AKKÖK
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı